Yeniden başlama konusunda ünlüyümdür Özellikle ortaokul ve liseden itibaren her Almanya’ya gidiş dönüşlerden sonra yeniden başlardım her şeye. Olduğun yerde yeniden başlamaktan çok farklıdır bu. Çünkü kaybolursun ortamdan bir süre (hem de uzaklara) ve sonradan başka biri olarak dönersin…En güzeli ve en etkilisi bu şekildedir, inanın bana! Hem bulunduğun ortamdan çıktığın için nefes alırsın, hem de dışarıdan bir kendine bir de durumuna bakarsın. Işte bence süper bir şey bu!..O yüzden de derler ya bunaldığınızda bir yerlere gidin diye. Almanya’lar bitince ne oldu bilmiyorum…Derken Ingiltere başladı ve bambaşka bir kaçış, yüzleşme, yeniden başlangıç, nefes alma ve değişmiş olarak geri dönüş…ama bu sefer de buraya tekrar alışamama ve sürekli gitme isteği oluşmaz mı?! Bu da işte fazla kalınca karşımıza çıkan sakıncalar he he he…
Ama bugünkü konumuz bu değil. Konumuz, istemeden bir başlangıç sonrası bir bitiş ile ilgili…
Klasik istekler, sözler ve planlar yeni yılda yapılır (new year resolution) ki benimkiler hep başka zamanlarda, bazen alakasız, ruh durumuma göre olur- ancak bu sefer ki tipik çoğunluğa uydu. Yani yeni yılla birlikte gelişti. Yaklaşık son 2 yıl kontrolümüzün tamamen dışında gelişen tatsız, hayatın gerçekleri olan hadiselerle baş etmeye çalışıp çoğu zaman altında ezildiğimiz bir dönem olarak kalacak. O çaresiz koşturmacaların arasında Çağda evde mutfak, banyo ve antreyi yaptırıp yeni yıla güzel bir başlangıç yapmak istedi. Aslında streslerimizin arasında, kış günü olmasa da olurdu; git 2 hafta başka yerde konakla, doğum gününü kaçır (ki benim doğum günlerim de ünlüdür hiç kaçmaz!), en sevdiğim noel dönemini doya sıya yaşayama – ama ucunda nedense kulağa çok hoş gelen ‘yeni yıla’ ‘yeni’ olarak gir vardı!!! Nedense alışa geldik güzel şeyler yerine yeni bir hamle ve bambaşkalıktan doğacak bir şeyler vardi ve OK dedik! Ikimizin de inanılmaz değişikliğe ihtiyacı vardı…hele Cağda gibi sabit bir insandan böyle bir şey duymak zaten içinde bulunduğu ruh durumunu direkt ortaya seriyordu!
Tadilat başladı, aksilikler, uzamalar, yorgunluklar vs. Ve sonunda bitti! Güzel de oldu! Ve yeni yıl akşamı nasıl geldi, yorgun argın nasıl yedik içtik kalktık bilmiyorum. Ama film gibiydi: uyuduk ve uyandık ve yarı yeni bir evdeydik ve elbette çok güzel bir histi! Ve bir başka klasik, her şeyi geride bırakıp yeni bir başlangıç yaptık! Ilk defa, uzun zamandır Çağda’yı bu kadar mutlu görmemiştim!!
Bir hafta da ufak tefek eksiklerimizi tamamlamak ile geçti..Her şeyi oturtmaya başladık ki ìçimde garip bir his ve hüzün kapladı. Biliyorum, her Ocak ortasi öyle olurum, Şubat’a kadar; babamın ölüm yıldönümünü atlattıktan sora yavaş yavaş düzelirim.. Ocak ayı hüznümdü bu. Ayrica kayınvalideye bakan bakıcı da yeni iş bulmuştu, kendisinden de çok memnunduk. O bitiş de beni çok etkiledi. Diyorum ya, bitişleri hiç sevmem!
Ve bir kaç gün sonra kötü haberi aldık: kayınvalidem ölmüş!..
Bu yeni başlangıcımızın içinde bile onun iyileşme durumu ve ümidimiz vardı- birden bire allak bullak olduk! Hiç olmadı. Gerçekten de neye uğradığımızı şaşırdık.
Işte: birden bire her şey bitebiliyor.
Ama bu sefer ben başka bir şekilde daha sarsıldım. Bir bitişten sonra yeniden başlangıç değildi bu. Tam tersiydi. Başlangıçtan sonra bitiş. Yine hayat garip bir şey gösteriyordu bana: her şey tersine dönebilir. Yeni başlangıcımız kursağımızda kaldı…
Evet, biliyorum, aynı düşündüğünüz gibi: yeniden başlayacağız. Yeniden. Yine yeniden.
Kaldığımız yerden devam etmek bile şu anda güç geliyor. Az zaman…
Hele ki bu sene için tasarladığım onca başlangıç ve değişiklik varken…
En sevdiğim sözle bitiriyorum (belki de bir gün diğer dövmelerimden biri olur)
Our greatest glory is not in never falling but in rising every time we fall...
Kelebek