Genel

Zaman’sız ve biraz yorgun

Zaman bir çoğumuza yetmiyor, biliyorum…Ama beni bu durum çok sinir ediyor! Daha fazla zamana ihtiyacım var! ‘Kendime ait zaman’ çok diyemiyorum çünkü biliyorum ki bana ihtiyacı olan bidili’ciğim var ve ondan zaman çalamam. ‘’Hayır kendine zaman ayırmalısın, şunları bunları yapabilmelisin ve bu senin için lazım’’ diyenler oluyor etrafta…Tabii ki lazım. Az da olsa arada kendime güzellikler yapıyorum; ama biliyorum ki etrafımdaki insanlardan farklıyım bu hususta…Hem de çok..Koşullarım da bunu gerektiriyor biraz, tercihlerim de. ‘Madem koşulların öyle o zaman tercihlerini değiştir’ diyebilirsiniz. Tabii ki. Çok da iyi olur. Ama herkesin formülü kendine :) Ben şimdilik tercihimi herkesin kullandığı yönde değil, kendi seçimim doğrultusunda yapıyorum..Babamın sürekli bana küçüklüğümden beri söylediği şey geliyor aklıma: ‘’Sen herkes değilsin’’.(Gerçi o bu anlamda söylemiyordu, ama olsun! :P) Şu sıra güncel bir konu olduğu için örnek vereyim: diyelim ki işten koşa koşa oğluma gideceğime, yolda otur bir kahve iç veya alış verişte üzerine biraz bir şeyler bak- hem kafan dağılır, hem mutlu olursun başka bir anlamda. Ama ben bunun yerine oğlumla olmayı tercih ediyorum. Çünkü öbürünü tercih etsem içim daha rahatsız olur, biliyorum. Farkındayım, tabii ki kendimi biraz bu konuda eğitmeliyim..Ama herhangi bir şeyi yaparken haz almayacaksanız niye yapasınız ki ?? Zamanla bu düzelecek, biliyorum. Az da olsa ‘normal’e yaklaşacağım bir ara. Herkes için daha rahat ve güzel günler gelecek elbet :) Bu örneğe devam edecek olursak, ben şimdilik ihtiyacım olan bir şey olduğunda internetten hızlıca bakıyorum (sanal olarak :P) sonra da kısa not alıyorum. Hep beraber dışarı çıktığımızda hedef odaklı 3-5 şeye bakıp deniyorum, beğeniyorsam hemen alıyorum! Şip şak! Eskiden internetten bir şeyler alan insanları çok anlamıyordum, bir şeyi denemeden, ellemeden ve koklamadan nasıl almak isterler ?? Ama şimdi buna bir adım daha yakınım 😛 Gerçi ben araştırmasını sadece sanal yapıp yine interaktifliğimi gerçekleştiriyorum…Kim bilir, belki öbür günler de yakındır 😉

Time management…zamanı iyi kullanmak. Uffff, tabii ki biliyorum!… Merak etmeyin, teorik olarak hepsini biliyorum ama pratikte şu an için zorlanıyorum. Bu da bir dönem deyip geçmek en iyisi. Üzerinde düşünüp de hayıflanırsam, niye şunu bunu yapamıyorum dersem, başkalarına bakıp üzülürsem bu neye yarar?? Saçma sapan bir şey olup çıkar. Duygu yerine mantık işe yarıyor. Bu geçici, yakında yine zamanımı biraz daha iyi ayarlayıp bazı şeyleri araya sokuşturabileceğim. (ne kadar yazık bir ifade, ama napiim benim içi öyle) :) 😉

…ki bu hafta sonu ‘sokuşturabildim’!..

Ama zaman’ı çok iyi ayarlayıp da başkaları ona uymazsa??!! Kızdım bu hafta sonu mesela. Şuracıkta o kadar zorlandığım ‘kendime zaman ayarlama konusunda’ çok azıcık bir zaman dilimini ayırabildim kendime! Tabii ki 2.5 senelik çantamla :) (Son 2.5 senem, ya oğluşumla birlikte çoğu şeye katılıyorum, ya da o uyuduğunda – ki ben de de hal kalırsa – anca bir arkadaşımla bir bira veya şarap içebiliyorum!) Internette yer alan bilgiler ışığında, Drumfest’e gitmeye karar verdim! Hem de küçüklükten şöööyle güzeeeelll hobilerle tanıştırmak en iyisi…Vardık mekana, oradaki broşüre göre de tam tamına zamanında oradayız. Diğer bebekli/çocuklu arkadaşlara göre süper ötesi bir performans!! Ve belirtilen Okay Temiz, Durul Gence kısmına hazırız. Ama o da ne?? Salondaki perküsyon bitmemiş! Neyse olsun, yine de mutluyuz, bu havayı soluyoruz, her yer drum, perküsyon, başka aleme dalmışız…Yaşassııınnnnnn! Onları da dinliyoruz; oğlan başını sallıyor, alkış koparken alkışlıyor..Ve öbür grup başlıyor….Öbür grup mu?? Eyvah yine uzayacak!…Oğlan gidelim gidelim diyor, onu oyalıyor, asansöre bindiriyorum, yukarı aşağı iniyoruz, tekrar salona giriyoruz, yine bir fasıl dinliyoruz, taaaa ki ‘gidelim gidelim’ diyene dek. Yine aynı işleri adım adım yapıyorz ve yine yapıyoruz ve bir daha…Daha bunu kaç kez yapmam gerekecek demeden bir sorayım dedim, bu ne kadar sürecek, beklediğimiz performansa ne kadar var? Oooooo meğer yaklaşık 1.5 saat geriden gidiyormuşuz. Her sanatçı kendi davulu ile geldiğinden onları salona sok, çıkar zaman alıyormuş da ondan aksama olmuş!! Peki siz bu programı hazırlarken bunu hesaba katmıyormusunuz??!!! Gel de çıldırma! Ben nasıl 1.5 saat asansöre binip yukarı çıkıp aşağıya ineyim? Oğlanı nasıl oyalayayım? (Alman dakikliği nerde?!)…Tabii ki gitmeye karar verdik…Her şeye rağmen, yine de mutluyuz. Bir de orada bir arkadaşımı gördum uzundur göremeyeli, ona da ayrıca sevindim ve kendisini çok iyi gördüm :) Bu yarım saat-45 dakikalık ‘orada olmuşluk’ bile iyi geldi yani 😉

Aaaa unutuyordum: bunların dışında son zamanlarda bir de bahar yorgunluğum var. Çok yorgun hissediyorum, göz kapaklarım sürekli kapanma isteğinde, uykum geliyor, yatasım var – erken yatınca da ‘şu arta kalan zaman’ ım yok oluveriyor! Gün içersinde zaten kaç tane değerli ‘zamancığım’ var ki??

Şimdi böyle hissediyorum, bakalım haftaya veya bir sonraki hafta nasıl hissedeceğim…

Merakla bekliyorum 😉

drum30 Aprıl 2016
Zaman’sızlığımda hoş geçirdiğim(iz) bir zamancık dilimi !

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *