Kelebeğin sırrı…
Sır kapsamında, ‘korumak için saklamak’ deneyinde kendimi nasıl buldum ve bundan nasıl çıkıp başka şekillere dönüşüyorum, ona bakalım…
Sanırım önce düşünme hızıma sözlerimin ve hareketlerimin yetişmediğinden bahsetmem gerekir
Evet, oldum olası sayısız fikirler gelirdi aklıma ve bazılarını hemen gerçekleştirsem bile birçoğunu ya maddi imkansızlık veya başka nedenlerle hemen yapamamışımdır. Etrafımdakilerin bakış açısından daha farklı düşündüğüm için de çoğu düşüncemi gerçekleştirebileceğime olan inancım diğerlerinden farklı olurdu (Mesela Londra’da Central Saint Martins’e girebilmem ve ‘hayal’ zannedilen projemi gerçekleştirebilmem gibi )
Ama eskiden neyi yapmak istesem veya içimdeki yoğun coşkuyla bahsetsem, bir bakardım ya gerçekleşememiş veya başkası yapmış olurdu! Bir şekilde ‘elimden kayıp giden kısmet’ ve başkasının ‘o başarının’ üzerine oturmasını izlerdim. Bu da beni çok üzerdi.
Bu hissim tepe noktaya vardığında ‘sır’ gibi saklama hareketine geçtim. Kendimce bir deney yapmaya karar vermiştim.Kimselere düşündüğüm veya yapmak istediğim şeylerden bahsetmeyecektim. Sonra da gerçekleştirecektim. İnanılası zor belki ama işe yarardı !! Ne yazık ki sevmediğim bir tarafı da vardı: sessizce yaşamak (yeter ki elinden gitmesin)…Bu çok garip bir şey, itiraf ediyorum. Belki de sadece sanatçılarda olan bir şey…Bazen yorucu. Ve artık yeter diyorum
Son birkaç yıldır yine kafamda oluşturup henüz gerçekleştirmediğim hayallerim var; hem zamansal hem finansal imkansızlıklardan dolayı ikinci plana düşen. Neden ikinci plan ki? Bunu farkeden ve geçen yıl bahseden bir arkadaşım demişti ki: ‘sen de hayallerini gerçekleştiremedin çünkü hep çalışmak zorunda kaldın’. Çok doğru. Yaşamak (survival) birincil ihtiyaçlarımızdan biridir, istemesen de ilk onu gidermeye çalışırsın…İstesem de bir çok şeyi birincil konuma getiremedim. Ve baktım yıllar geçti. Hep teoride ‘ dur’ demeliyiz de ‘duramayız’ ya, işte benimkisi de o cinsten idi! Ve kendime yolun yarısında dedim ki, önümüzdeki dönemde artık bunu başarmalısın; köprüden önceki son çıkış! Tekrar kontrolü ele almalısın. Ve bu yoldayım şimdi. Baudelaire’in bir sözü geldi aklıma: sarhoş olun derdi, bir şeylerle sarhoş olun. Tutkularınıza sarılın. Bilseniz ben de ona uzundur sıkıca sarıldım, bırakmıyorum. İçimde doğdu o ışık ve artık dışımda doğuyor yavaş yavaş…
Uygun zaman olduğunu da hissediyorum çünkü kozmoz’dan işaretleri de aldım. Nasıl mı?
*Kardeşimin bana gönderdiği bir linkten.
*Bir gün pizzacıdan dönerken karşıma çıkan cafeden! *Bir gün projemi düşünürken girdiğim bir dükkanda karşıma çıkan bardak serisiyle!
*Doğum günümde arkadaş grubumda paylaşılan bir yazıyla.
*Ve geçenlerde bir arkadaşımın gönderdiği videodan…
Sanırım durum yeteri kadar açık Hiç bir kişi projemi bilmiyor ve bilmeden bunlar bana ulaşıyor. Benim için ‘anlamlı tesadüflerim’. İşaretlerim.
Korumak için saklamak kavramımı sizinle paylaşmış olsam da tüm detayları ve bahsi geçenleri cevap anahtarı olarak bir başka yazımda açıklayacağım Şu an için bizim izlememiz gereken şey, önden sizinle paylaştığım projemin, paylaşım sonrası ne olacağıdır.
- Bu sefer doğru kişi, doğru yer ve doğru Zaman’ı yakalayabilecek miyim? (Astrolojik olarak 21 Nisan benim atılımım ve değişimim için önemliymiş!)
- Sır deneyi işe yarıyor mu?
Görelim.
Ama şunu bilin ki bu sefer gerçekten inandığım ve tüm benliğimle hissettiğim şeye kavuşmayı her şeyden çok istiyorum. Sadece acele etmem gerekiyor, bunu da hissediyorum. O kadar yakınım ki oraya. Ben hızlanayım, sen de bekle lütfen.
Kozmos’dan bunu diliyorum ve bu yolda canla başla yürümeye niyet ediyorum.
Sonrasında da yarı sır veya ‘korumak için saklamak’ işini bırakıyorum. Belki bazı zamanlar bu işime yaramış olabilir ama zaman değişti. Ben de değiştim. Artık korkularımı da geride bıraktım… 2023 ü bitirirken ve yeni evreme girerken buna niyet ettim.
Ben yine coşayım, inandığım yolda mutlu bir şekilde yürüyeyim.
Ben ben olayım.
Kozandan çıkıyorsun KELEBEK !
Dönüşüme hazır mısın?…