Das Experiment filmini seyretmediyseniz gerçekten tavsiye ederim.
Sadece insanoğlu nun girebileceği haller üzerine dehşete düşürmüyor, aynı zamanda her çağa/ zamana uygun öğeler barındırıyor.
Ama bugünkü konumuz o değil
Benim size deneteceğim başka bir deney.
Biraz zaman ile ilgili.
Şimdiki konumunuzu bir gözden geçirin. Şartlarınızı da. Ve biraz bunun dışına çıkmaya çalışalım. Önceliklikle mevcut konum cimnastiği:
Eşiniz çalışıyor, siz çalışıyor da olabilirsiniz, yarı-zamanlı da çalışıyor olabilirsiniz, hiç de. Ama rahatsınız. Eve geldiğinizde ev temiz ve yemeğiniz hazır (Ya anneniz hazırlamış, ya da evdeki yardımcınız yapmış—çünkü paranız var– veya o parayla bazen dışarda yiyorsunuz veya sipariş veriyorsunuz. Neyse hadi bir de 1-2 defa yemek yapıyor olun.
Pardon, söylemeye unuttum, bu arada siz bir annesiniz. Çocuğunuzun okul parasını eve gelen 2 ebeveyn maaşından ödemiyorsunuz :)) Düşünün o parayla neler yapabilirsiniz !! Neden ‘para’ dedim de ‘zaman’ demedim? Çünkü para = zaman! Nasıl mı?
Düşünün o para ile istediğinizi yapabilirsiniz, zaman ile çakışan durumlarda. İstediğiniz kursları yapabilirsiniz. Ruh sağlığınız için eğlence ve aktivitelere katılabilirsiniz rahatça, çünkü okuldan kalan parayı siz ‘zaman’ olarak kendinize kullandığınız dilimleri telafi edecek paralel zamanlara sahipsiniz. Siz bunları yaparken eviniz toplanıyor, yemeğiniz pişiyor ve ekstra düşünmeniz gereken yükleriniz birikmiyor
Mutlusunuz. İçinizden iyilikler yapma hali dolup taşıyor; yolda gördüğünüz dilenciye para veriyorsunuz, bol kepçeden bahşiş vermek çok sevdiğiniz bir şey oluveriyor, yardıma ihtiyacı olan herkese el uzatmak istiyorsunuz. Arkadaşlarınızı kahveye götürüyorsunuz ve bir şey ısmarlamak sürekli içinizden geliyor.
Sevgi pıtırcığısınız…Mutlu ve bir o kadar huzurlusunuz. Hayallerinize yakınsınız.
Bu kadar yeter. Şimdi bunları elinizden alacağım. Önce pandemi ile sizi yoracağım.
Herkes evde, çıkamıyorsunuz. Özgürlüğünüz yok. Evde yemek, temizlik, iş, okul, çocuk, eş arası gidip geliyorsunuz. Yoruluyorsunuz. Bunu üzerinizden atamadan süreç uzuyor. Dinlenmeniz lazım ama paralel başka sorunlar baş gösteriyor. Kaçmak istiyorsunuz ama kaçamıyorsunuz. Hayat yavaş yavaş düzelirken sizinki düzelmiyor– hayatınıza ek işler giriyor: temizlik, ütü ve pişirme sizin üzerinizde kalıyor çünkü hayat çok pahalanıyor.
Buraya kadar nasıl ?? Yavaş yavaş yoruluyor musunuz? Bir de şimdi elinizden konforunuzu alıyorum: Artık okul parasını siz veriyorsunuz. Şimdi paranın tuttuğu yeri görebiliyor musunuz? Zaman ile olan bağlantısını görebiliyor musunuz?
Dışarda yemelerinizi askıya alıyorsunuz. Çocuğunuz arkadaşı ve annesiyle yanınızda, ‘yemeğe gidelim mi’ diyor, spontane, ve siz ,bugün gidersek o zaman esas gitmek istediğimiz öbür haftaki yemeğe gidemeyiz’ demek ve seçim yapmak zorunda kalıyorsunuz. Birden kalbiniz sıkışıyor!
Sevdiğiniz hobi/lerinizi bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Öncelikleriniz değişiyor. Kaliteli zamanlarınızı askıya almak zorunda kalıyorsunuz.
Bir koşturmaca sarmalının içinde buluyorsunuz kendinizi. Yeni iş yeriniz birden bire maaşları düşürmeye karar veriyor. Tam da sizin başladığınız esnada. Birden bire aynı işi yaptığınız meslektaşınız ile aranızdaki finansal eşitsizlik, haksızlık ve motivasyon düşüklüğü giriyor. Ama toparlamak zorundasınız ve devam etmelisiniz. Üzerine ek kaynak arayaşına girmek zorunda kalıyorsunuz. Kıymetli hale gelen o ‘zamanın’ içine bir de ek iş sokuyorsunuz. Günde 1 saat yaptığınız işe yol (ve tabii ki zaman!!!) ekleniyor, 1 saat oluyor gidiş geliş ile 3 veya 3.5 saat !!! İnanabiliyor musunuz??? Ve içinizdeki ‘kendine zaman, kaliteli zaman ayırmalısın’ çanları çalıyor, kafanız Çan gibi ama görünen resim: çöktünüz, yorgunsunuz, tükenmişsiniz. Kendinizi eve ve yatağa ancak atıyorsunuz….
Ve bu şekilde akıp giden zamana ‘dur’ diyemiyorsunuz. Teori ile pratik çatışmasının tam ortasındasınız. Akıl kaçırılası durum!
Ne düşünüyorsunuz?
Samimi olarak soruyorum. Dürüst olun kendinize bu cevapları verirken. Ama uzaktan düşünmeyin lütfen. Kendinizi gerçekten o kişi olarak bir düşünün. Visualize. Please visualize…
Tataaaaaaaa!!!,
Experiment burada son buluyor
Şimdi derin bir nefes alın.
Olmak istediğiniz güzel bir yer hayal edin. o resmî içinize çekin. Ve orada kalın bir süre. Biraz daha. İyice keyfini çıkarın.
Mutlusunuz, değil mi?
Hazır mısınız?
Neye mi? İkinci bölüme:
The Challenge !
Şimdi o akıl kaçırılası duruma geri dönün. Aaaa valla olmaz, lütfen bir kezcik daha, kaçmak yok, söz az kaldı!
Bu irrasyonel durumdan sizi mind-body-soul üçlemesiyle çıkarıyorum.
Hooooooppppp!
Nasıl mı? Aaaa aşk olsun, bunu da bir zahmet düşünün! Ben bunu yapıyorum. Hem de uzun bir süredir. Formül çok da basit değil ama başka bir unsura ihtiyacınız var….
Ben buna başlıyorum.
Size de:
GOOD LUCK !!!
hihihihihiiiiiiiiiii
Not: Zorlanırsanız size belki biraz yardım edebilirim. O da bir sonraki bölümde 😉