Kızıyorum sana Kelebek!

Hem de çok! Goethe’nin tarif ettiği insan tiplemesisin! Ne demiş? ‘Hassass bir kalp bu dünyada sefil bir varlıktır’. Başka nasıl anlatabilirim ki??!!

Hala yaşadıklarından yeteri kadar ders alamıyorsun. Bence otur bir düşün neden? Evet, hatırlıyorum, söylenen bir tabiri anlatmıştın; sünger değil, teflon olmak istiyorum diye. Ama nasıl yapacağını bilemediğini de söylemiştin. Öğren. Ve başka şeylerin önüne geçmesine izin verme. Yani hiç bir şey engellemesin seni. Biliyorum, hayat alır, savurur insani hem de hiç anlayamadığımız şekillerde. Ama ‘dur’ de. Dur deyince durmayacağını ben de biliyorum tabii. ‘Sen’ i ön plana alarak durdur. Çok tuhaf, biliyorum ama öyle. O yüzden çok kızıyorum sana, neden bu kadar zorlandın?? Neyse. Neyse, ne. Artık acele et, geç olmasın. Zaten cosmos seni bir iki kere dürttü, hatırla! O yüzden hadi! Hayydiiiiiiiii!

1- Üzülme.

Hassasslığını dengeleyebilirsin (hassass olma diyemem). Ama üzülmeni azaltacak, tutunacağın şeyler olsun.

Biliyorum, ön plana başka şeyleri oturttun, kendini es geçtin. Es geçmeeeee!! Arka planda olma, ne demişler: bir şeyi uzun süre yaparsan, o tipleme haline gelirsin!

Şu anki durumun ne??

2- Düşünme. Rahat ol.

Niye bu kadar çok düşünüyorsun?? Düşünme!! Düşünerek veya düşünürken bazı şeyleri değıştirebiliyormusun?? Hayır!! Öyleyse??!!

Rahatla. Rahatlamak için ne gerekiyorsa yap. Nefes al, yürü, meditasyon yap. Hayatı yavaşlat. Bazı şeylerin keyfini çıkarmaya unutma. Unutmuşsun, kendine hatırlat! Keyif al ki, yaşa!

Sen ki, yemek yerken, yürürken, uçarken hep mutluydun, hep keyifliydin. Biliyorum, etrafında olumsuz insanlar ve olumsuzluklar var. Dinleme. Kulak tıka. Bırak. Etkilenmemenin yolunu bul. Uygula. Şimdiye kadar belki enerjini alıp götürdüler; bundan sonra götüremesinler. Kimse, hiç kimse başaramasın Enerjin galip gelsin. Her zaman. Enerjini hep diri tut bu şekilde.

3- Ara verdiğin şeylere devam et.

Nasıl bu kadar ara verilir?? Ara değil mübarek! Aralar uzadıkça ‘normal’ ve normalin haline gelir. Sen bu değilsin! Normal Kelebek bu değil!! Sen şu an anormalsin! :p

Sen ki, hayatını tüm olumsuzluklar içinde canla başla yeniden inşa etmiştin. Emek vermiştin. Nasıl oldu da o yerde değilsin? Bunu da düşün. Bir arkadaşımın arkadaşı demişti ki: ‘Birini alıp tepelere koymuştum, beni alaşağı etti’. Kimse seni veya senin yaptıklarını alaşağı etmesine izin verme!

Ben seni sen olarak görmek istiyorum Kelebek. Mutlu kelebek, coşkulu, cıvıl cıvıl Kelebek. Etrafına enerji saçan, sevgi dolu Kelebek. Biliyorum narinsin- ‘kanadım kırıldı’ demiştin bir kere. Haklısın. Ama bırak onarayım kanadını istersen. Yardım iste, geleyim. Koşayım yanına, birlikte onaralım.

Başladın uzun zamandır biliyorum. Ama arkana bakma Kelebek! Kızıyorum sana ama anlıyorum da. Hem de çok. Ama hissediyorum da, artık farklı bir şeyler var:

– Satürn Yay’dan çıktı

– 3/5 yıllık ögrenme süreci bitti (ne öğrenmekmiş be!)

– Bir şeyler dürttü seni. Cosmos mesaj verdi. Biliyorsun ne demek istediğimi 😉

Çok kızıyorum, hem de kızmıyorum sana.

Ama: unutma! 😉